Osmanlı'dan günümüze geleneksel el sanatlarından olan çini işlemeciliği, OSMEK’te kadınların ellerinde adeta yeniden Kalebet hayat buluyor. Hüdavendigar Sosyal Gelişim Merkezi’nde haftanın 2 günü toplam 247 saatlik modülle çalışan 20 kursiyer, kurs sayesinde stresten uzaklaşıyor. Birbirinden güzel ürünler ortaya koyan usta eller, aynı zamanda aile bütçelerine katkı sağlıyor.
Çini işlemeciliğinin aşamalarını anlatan kurs eğitmeni Şükran Şay, “Parşömen kâğıdına desen çizilip etrafından boncuk iğnesi ile deliniyor. Bisküvi (ham ürün) üzerine parşömen kâğıdı konulup kömür tozu dökülerek sünger ile üzerinden geçiliyor. Desen böylece bisküviye geçiriliyor. Tahrir boyası fırça yardımı ile sürülüyor. Tahrirlenen desene çini boyaları ile boyama işlemi yapılıyor. Daha sonra da 950-1000 dereceli çini fırınında pişiriliyor. Üzeri cam kaplanmış olarak çıkıyor” dedi.
Kurs sayesinde birçok kadının hayatına dokunduklarını söyleyen Şay, “Kursiyerlerimizle birlikte vazo, küp, kase gibi çeşitli ürünler üretiyoruz. Geleneksel ve modern tasarımda işlere imza atıyoruz. Kadınlarımız yaptıkları ürünlerle bir yandan motive olurken, diğer yandan satış yapabilme imkânı buluyorlar. Böylece ev ekonomilerine destek olabiliyorlar. Bizlere bu fırsatı sunduğu için Osmangazi Belediye Başkanımız Mustafa Dündar’a çok teşekkür ediyorum. Vaktini değerli geçirmek isteyen her yaştan insan kursumuza gelebilir” diye konuştu.