Nilüfer Belediyesi, 2021 yılını adadığı usta şair Gülten Akın’ı, şiirlerini ve yaşam mücadelesini, edebiyat ve sanatın farklı disiplinlerinde her yaştan insanla buluşturuyor. Nilüfer Belediyesi Kütüphane Müdürlüğü’nün düzenlediği etkinlikte, Nilüferli edebiyat tutkunları, şiir dolu bir gece yaşadı. Şiir Kütüphanesi’nde gerçekleşen etkinlikte Deniz Saniye Bayrak, Gülten Akın’ın şiirlerini seslendirdi. Zeynep Soyberk, Pınar Dalaysel Balcı, Dilhande Büyükkahraman ve Burç Balcı’dan oluşan Prusa Yaylı Çalgılar Dörtlüsü’nün de müzikleriyle eşlik ettiği gecede edebiyatseverler, keyifli anlar yaşadı. Müzikli şiir dinletisinin ardından şair ve yazar Akif Kurtuluş, etkinliğe katılanlarla söyleşi gerçekleştirdi. Gülten Akın’ın kendisinde bıraktığı izler ile yaşamına kattığı değerleri paylaşan Akif Kurtuluş, usta şairin şiirlerinden dizeler de okudu.
Bir şairin ilk dizelerinin, o şairin kaderi olduğunu ve şiir ömrü boyunca onu takip ettiğini söyleyen Akif Kurtuluş, Gülten Akın’ın da 1956 yılındaki ilk kitabı olan “Rüzgar Saati”nde kullandığı uzaklık ve yalnızlık sözcüklerini, son kitabına kadar taşıdığını belirtti.
Kurtuluş, “Daha ilk dizelerinde kendini gösteren ustalıkla, bu sözcükleri her defasında zenginleştirdi. Bu olgular, Gülten Akın’da hem maruz kaldığı hem tercih ettiği bir duruş oldu. Kadın olarak uzaklaştırılmış ve yalnızlaştırılmıştı. Gülten Akın, bunu bir tercihe çevirdi. Uzak ve yalnız başına durarak var olmayı seçti. Yalınlığı seçti. ‘İki, bire borçlu varlığını. Bir hiçe”. Bu kadar yalın söyleyiş için çok büyük bir ustalık gerekiyor. Ben, bir şair olarak böyle bir dizeye şiir serüvenimi feda ederim” diye konuştu.
Gülten Akın’ın şiirleriyle üniversite döneminde, “Kestim Kara Saçlarımı” kitabıyla tanıştığını ifade eden Akif Kurtuluş, “Bu kitaptaki dizeler, bir bıçak gibi gövdeme saplandı. Bir diğer şiiri de bana tokat atıyordu. Ezberim değişti. Bu benim maceram ve bu maceramda Gülten Akın, şiirleriyle bana sert bir uyarı verdi. Sonra başka şekilde okudum. 42 Gün
şiirleri, bütün Türkiye’nin resmidir” dedi.
Gülten Akın’ın kendi dilini ve iklimini oluşturduğunu dile getiren Kurtuluş, “Hangi sözcüğün üzerine eğilsem, şairin kalbini gördüm. Her sözcüğün arkasında, hayatını var eden bir duruş var. Bir şairin ön adı ‘Vicdan’ olacaksa, bu önce Gülten Akın olmalı. Ben ona vicdan abla dedim. O, metinlerde her birimizin acısını sahiplenen vicdan oldu” şeklinde konuştu.
Nilüfer’de edebiyata ve şiire gösterilen ilgiyi çok az yerde gördüğünü belirten Akif Kurtuluş, 2021 yılını Gülten Akın’a adadığı için Nilüfer Belediyesi’ne etti. Kurtuluş, “2021 yılını benim şairime adandığını öğrendiğimde, çok sevinmiştim. Yaptığınız insanın ruhunu genişleten bir incelik. Bu inceliğe beni de ortak ettiğiniz için teşekkür ediyorum” diye konuştu.
Gecenin sonunda Nilüfer Belediyesi Kütüphane Müdürü Şafak Baba Pala, Akif Kurtuluş’a ve Prusa Yaylı Çalgılar Dörtlüsü’ne plaket vererek teşekkür etti.