Mesleki eğitiminin BUSİAD’ın öncelikli konularından biri olduğunu vurgulayan Başkan Ergun Hadi Türkay, “Geçmiş dönemde ve son yıllarda da eğitim alanında projeler gerçekleştirdik ve bunları sürdürüyoruz. Bunların en önemlilerinden bir tanesi Ar-Ge mühendisi yetiştirme programımız. Bu programa bini aşkın kişi başvuruyor ve elenerek, 20 kişi kalıyor. Buradan mezun olan öğrencilerimizin hepsi mutlaka bir sanayi kuruluşunda iş buluyor. Yeni dönemde de buna benzer bir projeyi, dijital mühendis yetiştirmek için yapacağız” diye konuştu.
BUSİAD’ın, Hayri Terzioğlu Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi ile yaptığı işbirliği hakkında da bilgilendirmelerde bulunan Türkay, “Okulda, Milli Eğitim Bakanlığı’nın onayıyla BUSİAD sınıfları açtık. Bu sınıflardaki öğrencilerimiz, sanayicilerin istediği gibi yetişiyor. Buna uygun müfredat değişiklikleri yapıldı. Ayrıca öğrenciler, okulda, atölyede olmayan makinaları, bizim üyelerimizin fabrikalarında kullanma şansına sahip oluyor. Böylece sadece teorik değil, pratik anlamda da gelişiyorlar. Öğrenciler, üniversiteye gitmemek şartıyla, mezun olduktan sonra iş imkanına da sahip oluyorlar” şeklinde konuştu.
“İHRACAT OLMADAN KALKINAMAYIZ”
Dünyayı sarsan pandemi süreci ve normalleşme adımları hakkında da değerlendirmelerde bulunan Türkay, “Pandemi döneminde her şey durdu. Bu da bize sakin bir kafayla düşünme, neler yapabileceğimizi değerlendirme fırsatı verdi. Bu süreç ekonomik anlamda çok zor bir ders verdi ama aynı zamanda neler yapmamız konusunda da ciddi uyarılarda bulundu” dedi.
Türkiye’nin ancak önümüzdeki sene, ikinci çeyrekten sonra pandemi öncesi performansına dönebileceği öngörüsünde bulunan Türkay, “Bu sene Gencobahis bir büyüme beklemiyoruz. Önümüzde bir senelik dönem var gibi gözüküyor. Bu süreçten büyük dersler çıkardığımıza inanıyorum. Türk iş insanı esnektir ve kendini de bu döneme hızlı bir şekilde adapte etti. Bizim bu sıkıntılı dönemden çıkmamız için üretmemiz lazım. Türkiye ancak, üreterek kalkınabilir. Hükümetimiz de bunun farkına vararak, üreticiye önemli destekler sundu” diye konuştu.
Türkay sözlerini şöyle sürdürdü, “Üretmek, illa ki bir imal etmek değil. Bu hizmet de olabilir. Pandemi döneminde, oyun programı yazan bir şirketin 2 milyar dolara yakın bir paraya satıldığına şahit olduk. Bu güzel bir örnek. Sonuçta bir döviz üretmesi gereken bir ülkeyiz, bunu da ihracatla başarabiliriz. İhracat olmadan kalkınmanın pek mümkün olduğunu düşünmüyorum” dedi.
BUSİAD’IN KADIN VE GENÇ HASSASİYETİ
Görev süresi döneminde BUSİAD’daki kadın üye sayısını artırmak için çalıştığının altını çizen Türkay, “Ben hayatım boyunca kadına çok önem verdim. Bizim dinimiz de zaten kadını çok farklı bir yere koyuyor. Bu anlamda göreve gelir gelmez ilk önce kadın üyelerimize ziyaretler gerçekleştirdik ve kadın üye sayımızı artırmaya çalıştık. Yönetim Kurulumuzda da şu anda 3 kadın üyemiz var. Ben, Türkiye kurtulacaksa, kadın sayesinde kurtulacak diyorum ve buna yürekten inanıyorum” ifadelerini kullandı.
BUSİAD olarak genç üyeleri de önemsediklerinin altını çizen Türkay, “Gençler bizim geleceğimiz. Bunun farkında olarak çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Bu bağlamda genç ve kadın üye sayımızı artırmaya gayret gösteriyoruz” dedi.
Konuşmasında aile şirketlerine de değinen BUSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Ergun Hadi Türkay, “Bir şirketin kurulması, sıfırdan bir yerlere getirilmesi oldukça maliyetli ve çaba gerektiren bir durum. Bu şirketlerin birden çökmesi ise çok kötü bir şey. Türkiye bu maliyetleri kaldıramaz. Bu şirketlerin bir şekilde yaşatılması. Örneğin, aile şirketleri Almanya’nın belkemiğidir, Almanya’yı Almanya yapan olgudur. Türkiye’de de bir şekilde aile şirketlerini yaşatmamız lazım” diye konuştu.
Türkay sözlerini şöyle sonlandırdı; “Ben yeşile çok önem veriyorum. Yeşil hem Bursa’nın adıdır, hem de sürdürülebilirlik, yaşam demektir. Biz geleceğe daha yaşanabilir bir dünya bırakmak adına yeşile önem vermeliyiz. Ben bunu, yaşamla, yok olmak arasında bir nokta olarak görüyorum.”