Yenilikçi teknolojileriyle yerli ve milli sanayi atılımında öncü rol oynayan Ermaksan Makina’nın faaliyet alanları arasında; sac işleme makineleri, yüksek güçlü lazer ışın kaynağı, titanyum metal tozu, yarı iletken teknoloji ile lazer çip ve diyot imalatı, 3D metal eklemeli imalat makineleri, CNC kontrolör ve yazılım ile gömülü sistemler kontrol kartları imalatı yer alıyor. “Savunmadan yenilenebilir enerjiye özel üretimler” Firma olarak, savunma sanayinden yenilenebilir enerjiye kadar pek çok sektöre yönelik özel üretimler gerçekleştirdiklerini söyleyen Ermaksan Yönetim Kurulu Başkan Vekili ve Genel Müdürü Ahmet Özkayan, “Yerli ve milli onlarca farklı makine ve bu makinelerdeki yüksek teknolojik ara mamulleri ülkemiz sanayisine ve sektöre kazandırmış durumdayız. AR-GE Merkezimizin katkılarıyla, yarıiletken, elektronik sistemler, lazer rezonatör, SLM metodu ile çalışan metal 3D yazıcı gibi yeni ürünler üretiyoruz” dedi. Bursa Organize Sanayi Bölgesi’nde (Bursa OSB) 100 bin metrekarelik modern ve yüksek teknolojik imkanlarla donatılmış üretim tesislerinde, bin kişilik istihdamıyla, yıllık 3 bin adet sac işleme makinesi imal etme kapasitesine sahip olan Ermaksan, Amerika Birleşik Devletleri ve Almanya’da faaliyetlerini sürdüren ERMAKUSA ve Ermak Deutschland GmbH isimli girişimlere de sahip. Firmanın 6 bin metrekarelik alanda kurulu ve 120 kişinin istihdam edildiği Optoelektronik Ar – Ge Merkezi de bulunmakta. 110’dan fazla ülkeye ihracat Ermaksan’ın ABD’den Yeni Zelanda’ya kadar 110’dan fazla ülkeye ürünlerini ulaştırdığını vurgulayan Ahmet Özkayan, “Ürettiğimiz katma değerli ürünlerin yüzde 85’ini yurtdışına, yüzde 15’ini ise yurtiçi piyasaya sunuyoruz. Dünya ölçeğindeki seçkin bayi ağımız, donanımlı kadromuz, müşterilerimizle kurduğumuz güçlü iletişim ve üstün hizmet kalitemiz, ileri teknolojiye yatırım yapan büyüme refleksimiz, Ar-Ge ve inovasyon öncelikli üretim modelimizle, küresel ölçekte hep daha iyisini hedefliyoruz” diye konuştu. Özkayan, ileri teknolojiye sahip ürünlerini, global arenada dünyanın dört bir yanına ulaştırma hedefiyle yeni pazar arayışlarının sürdüğünü sözlerine ekledi. Endüstri 4.0’ın öncüsü olma vizyonu Firma olarak sektöründe Endüstri 4.0’ın öncülerinden olma vizyonlarının bulunduğuna işaret eden Özkayan, bu çerçevede sürekli olarak yüksek teknolojiye yatırım yaptıklarını kaydetti. Ar-Ge öncelikli ve ihracat odaklı üretim modeliyle hem Türkiye’ye hem de sektöre katma değer sağlama gayretinde olduklarını dile getiren Özkayan, “Türkiye’de ilk olan pek çok teknolojiyi hayata geçirip, bunları dünya pazarlarına ‘Türk markası’ gururuyla ihraç etmekteyiz” dedi. “İlklere imza attık” Bu hedef doğrultusunda şirket olarak birçok ilke imza attıklarının altını çizen Özkayan, bu yenilikleri şöyle sıraladı: “Türkiye’nin yüzde yüz yerli ilk lazer çipi, ilk lazer ışın kaynağı (rezonatör) ve ilk 3D eklemeli imalat makinesi gibi pek çok yeni teknolojiyi hayata geçirdik. Dünyada sayılı ülkede üretilebilen ileri teknoloji 3D eklemeli imalat makinemiz, savunmadan otomotive, medikalden kuyumculuğa kadar birçok sektörde uygulama imkanı sunarken, bu teknoloji ile Türkiye, dünyada söz sahibi ülkelerden biri haline geldi.” Şirket olarak, tamamen ileri teknoloji geliştirmeye odaklandıklarını vurgulayan Özkayan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Dünyada üç boyutlu yazıcılarda kullanılan metal tozlarının üretimi kapsamında yatırımlarımız sürüyor. EIGA gaz atomizasyon sistemimizde titanyum tozları üretilmektedir. Titanyumun ardından ise nikel alaşım tozları, krom kobalt, paslanmaz çelik tozu gibi diğer metallerin tozlarını üretme planlarımız bulunuyor. Yine yüksek teknolojiye yatırım çalışmaları kapsamında yakın zamanda devreye aldığımız FBG sensörlerini de (Fiber Bragg Grating) sanayicilerin kullanımına sunduk. Dünyada sayılı firmanın ürettiği ve enerji, yapı, ulaştırma, denizcilik, havacılık, uzay, güvenlik, medikal, sismoloji gibi pek çok alanda sıcaklık, basınç, titreşim, kuvvet, gerinim gibi çeşitli ölçümlerin yapılmasına olanak sağlayan bu teknoloji ile çeşitli fiziksel ve/veya kimyasal parametreleri ölçmek mümkün oluyor.” Uluslararası fuarlara katılım Pandemiyle geçen iki yılın ardından fuar organizasyonlarının eski hareketliliğine dönmesiyle 2021 yılında, sektörün dünya çapında bir araya geldiği fuarlara bizzat katılım sağladıklarını ifade eden söyleyen Ermaksan Yönetim Kurulu Başkan Vekili ve Genel Müdürü Ahmet Özkayan, “Alanında dünyanın en önemli fuarları olan ABD’de düzenlenen FABTECH 2021 Fuarı ile Almanya’da düzenlenen Blechexpo Stuttgart Fuarı’nda yer aldık. Bu fuarlarda, yenilikçi teknolojilerimizi gururla sergilerken çok güzel geri dönüşler de aldık. Hem mevcut hem de potansiyel müşterilerimizle verimli görüşmelere imza attık. Bu anlamda fuarların beklentilerimizi karşıladığını söyleyebilirim” dedi. Emin adımlarla hedefe ilerliyor Firmanın 2021 ve 2022 hedefleri hakkında da değerlendirmelerde bulunan Özkayan, Ermaksan olarak, pandemi koşullarına rağmen yılı hedefledikleri şekilde geçirdiklerini söyledi. Bu dönemde özellikle dijital altyapılarını güçlendirecek çalışmalara ağırlık verdiklerini ifade eden Özkayan, “Uzun yıllara dayanan knowhow birikimimizi, hızlı aksiyon alabilme ve teknoloji geliştirme yetkinliğimizle birleştirerek, dünya pazarlarında Ermaksan’ı daha iyi noktalara taşımak ve ülkemizi uluslararası arenada en iyi şekilde temsil etmek için çalışmalarımızı sürdürüyoruz” diye konuştu. “Dünya genelindeki büyüme hedeflerimiz doğrultusunda emin adımlarla ilerlerken, 2021’i de iyi bir şekilde kapatmaya hazırlanıyoruz” diyen Özkayan, 2022 yılında pandeminin etkilerinin azalması ile gelecek yılın Ermaksan için çok daha iyi geçeceğine inandığını söyledi. “Makine sanayisi, ülkelerin gelişmişlik göstergesi” Türkiye’nin daha da kalkınıp gelişmesinin en önemli anahtarlarından birinin teknoloji üreten ve geliştiren yerli sanayiye daha fazla önem gösterilmesi olduğunu vurgulayan Ahmet Özkayan, makine sanayisinin, ülkelerin gelişmişlik göstergelerinin en başında olduğunu ifade etti. Makine sektörünün, Türkiye sanayi üretiminin yüzde 4,3’ünü, ihracatının yüzde 10’ununu, istihdamın yüzde 6’sını ve katma değerinin yüzde 5,7’sini sağladığı bilgisini paylaşan Özkayan, “Tük makine sanayisinin bugün itibariyle Türkiye’nin genel ihracatındaki payı yüzde 11 seviyesinde. Sektörün öncelikli hedefi, bu payı yüzde 15 seviyesine ulaştırmak. Makine üretimi ile birlikte teknolojiye geçiş süreci hızlanıyor. Aynı zamanda savunma sanayisinden tıbba kadar, çok geniş alanda yaygın bir imalat gücü ortaya çıkıyor. Her alanda gelişmiş bir ülke statüsüne ulaşabilmenin yolu; rekabetçi ve aynı zamanda kendi makinesini üretip, teknolojiyi geliştirebilen bir makine imalat sanayine sahip olmaktan geçiyor” dedi.