Bursa NetHaber
2024-08-20 09:30:22

“Sünger şehirler”

İsmail Hakkı YOĞURTÇU

20 Ağustos 2024, 09:30

‘Bursa, duran olursa adam olur’ demiş Evliya Çelebi.

Bursa, bereketli bir şehir vesselam. Tarihiyle, doğasıyla, üretken, aktif yapısıyla, farklı kültürel renkleri barındıran nüfus yapısıyla…

Yine ‘Velhasıl Bursa sudan ibarettir’ demiş Evliya Çelebi. Bereketli ovası ve yer altı, yer üstü su zenginlikleri ile tanınırdı Bursa. Evet tanınırdı diyorum çünkü artık sürekli büyüyen kentleşme ve nüfusun da etkileriyle artık bu zenginlikten bahsedemiyoruz.

Sanayileşmenin, üretimin ve zenginleşmenin de bedelleri var kuşkusuz. Hızlı ve dengesiz şehirleşme bu bedellerden yalnızca bir tanesi. Tabi ki üretirken doğayı koruyamayan sanayi tesisleri var bir de. Bursamız’da üretim bu tesislerin, OSB’ler dışında kalanların bazılarının yer altı sularını kullanmaya bağımlı işler yapıyor oluşu şehrin su zenginliğine sekte vuruyor.

Evet, artan nüfus ve gelişen dünya ile birlikte sanayileşme artık kaçınılmaz bir durum ancak bir de sınırlı doğal kaynakların korunması gereği söz konusu. Bu anlamda Bursa’da güzel adımlar atılıyor ve Bursa ekonomisinin can damarlarından olan organize sanayi bölgelerinde, Avrupa ve dünya ölçeğinde artık zorunlu hale getirilen ‘Yeşil OSB’ kriterlerine kavuşabilmek için gerekli tüm çalışmalar yürütülüyor.

Bu minvalde gerçekleştirilen toplantılardan birinde çarpıcı bilgiler verildi. Örneğin dünya üzerinde bulunan suyun yüzde 97,5’i deniz suyu, geri kalanı ile günlük hayatta kullanabildiğimiz suymuş. Bu da aslında dünya çapında kullanım suyumuzun ne kadar kısıtlı olduğunu gösteriyor.

Bu gerçek, yer altı ve yer üstündeki kullanım sularımızı koruyabilmek için yeni terim ve tekniklerin ortaya çıkmasına neden oluyor. Örneğin karbon ayak izi kadar çok dillendirilip, gündeme getirilen su ayak izi terimi; Bir ürünün üretilirken harcanan toplam su miktarıymış. Peki, bu terim ne anlatıyor? Örneğin üretiminde en fazla su tüketilen alanlardan olan tekstil sektörünün ürünlerinin doğru kullanımı ve geri dönüştürülmesinin ne kadar önemli olduğunu.

Bir kazağın ya da gömleğin dahi dünyanın neresinde üretilirse üretilsin toplamdaki kullanılabilir suyumuzu azalttığını öğrendiğimde bu eşyalara farklı bakmaya başladım örneğin. Üretirken, kullanırken, geri dönüştürürken harcanan suyun, kendi kesemizden harcamak demek olduğunu öğrendiğimde bu terim ve tekniklerin önemini anlamış oldum.

Bu, sadece bir örnek ve bu örnekler gelecek kuşaklarımızın ve dünyanın yaşam kalitesini etkiliyor. Burada da hayatın her alanını kapsayan ‘Sünger Şehirler’ terimi ortaya çıkıyor. Yani üretimde, tüketimde, günlük hayatta kullanılan suyun deniz suyuna kavuşmadan önce farklı alanlarda tekrar tekrar kullanılabilmesini sağlayan sistemlerle donatılmış, suyu koruyan şehirler.

Kullanım suyunu, deniz suyuna karıştırmadan önce sanayi, tarım üretimlerinde, evlerimizde, ortak kullanım alanlarında yine insanların hizmetine sunabilmek için geliştirilen sistemlerin en gelişmiş ileri dönüşüm hamlelerinden olacağı aşikar.

Günlük hayatımızda, evlerimizde yapacağımız doğru kullanım, üretim tesis ve merkezlerinde kurulacak bu ileri dönüşüm sistemleri üretirken, doğal kaynaklarımızı koruyabilmemizi sağlayacaktır.

Bu bilincin oturtulması için yapılan farkındalık çalışmaları çok önemli. Şehirlerimizde, ülkemizde ve dünyada mümkün olduğunca çabuk hayata geçirilmesi gelecek kuşaklarımıza daha güzel bir dünya bırakabilmemize olanak sağlayacaktır.

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.